Başka Ülke Mahkemelerinden Verilen Velayet Kararı Geçerli Midir?

Türk Hukukunda yabancı mahkemeden verilen velayet kararının geçerli olabilmesi için öncelikle Türkiye’de gerçekleştirilecek olan tanıma ve tenfiz süreçlerinin gerçekleştirilmesi gereklidir. Bu hususta öncelikle yurtdışında yaşamakta olan Türk vatandaşları ya da yabancı vatandaşlığa sahip olmuş olan kişiler öncelikle mahkemelere başvurarak boşanma davası sürecinden geçmektedirler. Ardından davanın sonlanarak eşlerin boşanma durumları netleştikten sonra eşler arasındaki birliktelik durumu sonlandığında eşlerin ortak velayeti bulunan çocukları velayetin kimde kalacağı gibi konular mahkeme kararı ile gerekli incelemeler sonrasında uygun görünen ebeveyne çocuğun velayeti verilmektedir.

Bu kararlar alınırken yabancı mahkemeler ile Türk mahkemeleri arasında farklı hukuk sistemleri bulunduğundan velayet konusunda da farklı sistemler meydana gelmiştir. Bu hususta Türk mahkemelerinin almış olduğu velayet kararı Türk Medeni Kanunu’nun 399/2 maddesi gereğince velayet yalnızca anne ya da babaya verilmektedir. Eğer ki anne ve baba velayet konusunda gerekli nitelikleri sağlamıyorsa bu durumda vesayet denilen bir durum ortaya çıkmaktadır. Bu hususta anne ve baba haricinde çocuğun vesayeti hususunda uygun görülen kişiler çocuklar üzerine vasi olarak atanmaktadır. Sonuç olarak velayet yalnızca anne babaya verilir, diğer durumlarda vesayet yani vasi atama işlemi meydana gelmektedir.

Yabancı Mahkemelerden Alınan Velayet Kararının Tenfiz Süreci Nasıl İlerler?

Türk mahkemelerinde velayet yalnızca anne babaya verilirken bu kişiler haricindeki şahıslara vesayet durumları meydana gelmektedir. Ancak yabancı mahkemelerde ortak velayet denilen bir sistemin varlığı söz konusudur. Bu hususta anne ve baba ortak olarak çocuk üzerinde bir hakka sahip olabilmektedir. Diğer bir durum ise yabancı mahkemelerde, bu durum anne baba harici diğer kan bağı bulunan kişilere de velayet hakkı verilebilir. Bu durum tanıma ve tenfiz süreçlerinde bir ikilik oluşturabildiği için dava süreçlerinde karışıklıklar meydana getirebilir.

Yukarıda bahsedilen durumda Türk mahkemeleri velayeti yalnızca anne ya da babaya verdiği için yabancı mahkemelerin ise ortak velayet ya da kan bağı bulunan kişilere verilen velayet hususunda Türkiye mahkemeleri adına bir geçerlilik bulunamayacağından davanın tenfizi Türkiye’de geçerli olmayacaktır. Bu durumda Yüksek Mahkemelere yapılan başvurular sonrasında yabancı mahkemelerin kararları Türk Kanununa uygun bir şekilde düzenlendiği takdirde alınan karar geçerli kılınabilir. Bu durumdan da sonuç alınamazsa yeni açılacak olan dava sonrasında velayet ya da vesayet davaları tekrar açılarak yeni bir sonuç alınabilir. Bu konu hakkında daha fazla bilgi alabilmek için bize buradan ulaşabilirsiniz.

Yabancı Mahkemelerden Alınan Velayet Kararının Tenfiz Süreci İçin Hangi Belgeler Gereklidir?

Yabancı Mahkemelerin verdiği kararlar neticesinde Türkiye’de geçerlilik için şu belgeleri bulundurmanız gerekmektedir:

• Yabancı mahkeme tarafından alınan kararın aslı,
• Kesinleşme Şerhi
• Apostil Şerhi
• Tüm belgelerin noter onaylı yeminli tercüman tarafından tercümesi

Bu belgelerin tamamını vekâlet verdiğiniz avukatlara bu belgeleri göndermeniz halinde eğer ki yurt dışında iseniz Türkiye’ye gelmenize gerek kalmadan dava açılabilmektedir. Dava süreci hususunda gerekli bilgileri avukatlarınız sizlere tüm süreç boyunca iletmektedir. Bu hususta kurumumuz avukatlarından danışmanlık ve avukatlık hizmetlerimizden yararlanabilirsiniz.

Yabancı Mahkemelerde Verilmiş Olan Ortak Velayet Kararlarının Süreci Nasıl Gerçekleşir?

Ortak velayet kararının içeriği yabancı ülkelere göre değişiklik gösterebilmektedir. İsviçre Medeni Kanununa göre boşanan çiftlerin çocukları ergin yaşa gelene kadar zorunlu bir kural olarak ortak velayet almaları gerekmektedir.

Almanya Medeni Kanunu’na göre boşanan kişiler çocuklarına ortak velayet almaları gerekmektedir. Anne ya da baba istisnai durumlar haricinde velayeti tek olarak alamazlar ortak almaları gerekmektedir.

Hollanda Kanunu’na 1998 yılında geçen karara göre ortak velayet bir gerekliliktir. Boşanma davası görülmeden önce ebeveynler ortak bir ebeveynlik planı hazırlığında bulunmaları gerekmektedir.

Avustralya Hukuku kapsamında ise, anne ve baba çocuklarının velayeti hususunda eşit derecede çocukla ilgilenmeleri gerekmektedir. Bu yükümlülükleri yerine getirmeyen kişiler öncelikle para cezasına çarptırılır. Ardından aile içi şiddet ya da istismar gibi durumlar ortaya çıkarsa ortak velayet feshedilir.

ABD’de alınan karara göre önceden annelere velayet verilme oranı daha yüksekti ancak 1980 yılında eyaletlerin çoğunluğunun oyunu alarak bu konuda çocuk için yüksek menfaat kriterlerini karşılayan taraf ya da taraflara verilme kararı alındı. Bu hususta velayet çocuğu menfaatinin en yüksek olduğu durumlara göre tek kişiye ya da ortak velayet kapsamında ebeveyne verilmektedir.

Hukuki destek ve randevu için