Türk ceza kanununda düzenlenen suçlar bazı başlıklar altında öne çıkar. Bu suçlar şu şekilde sıralanabilir.
- Uluslar arası suçlar,
- Özel hayata karşı suçlar
- Vücut dokunulmazlığına karşı suçlar
- Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar
- Mal varlığına karşı suçlar
- Genel ahlaka karşı suçlar
- Adliyeye karşı suçlar
Türk ceza kanunu önünde tüm bunlar ve daha fazlası suç unsuru adı altında yeniden değerlendirildi. Her biri daha ağır suçlar da olacak şekilde bir kanun değişikliği etrafında birleşti. Bu tür suçlar toplumsal hayatı zedelediği için verilen cezaların ağırlığında da ona göre değişkenlik olmaktadır. Tüm bu değişkenlikler toplumsal alt yapıyı korumak için yapılır.
Milli Savunmaya Karşı Suçlar
Türk ceza kanununda düzenlenen suçlar arasında milli savunma önemli bir konudur. Burada bir milletin milli savunma alanına karşı işlenen suçlar ön plana çıkar. Bu tür suçlar milli çıkarları zedeleme yönünde de değişkenlik gösterir. Askeri komutanlıkta gasp, askeri itaatsizliğe teşvik, emirlere uymama, savaşta yalan haber yayma gibi suçlardır. Milli savunma suçları genel olarak büyük askeri alanda yapılan kargaşa veya sarsıntı ön plana çıkar. Burada meydana gelecek herhangi bir düzensizlik doğrudan milleti de etkileyebilir. Bu gibi suçlar ayrı bir kategori içinde işlenir. Cezası da ayrıca yüksek mercilerce kararlaştırılarak onaylanır. Yüksek askeri şuranın da içinde olduğu milli savunma suçları ve cezası uygulanır.
Devlet Sınırlarına Karşı Suçlar
Türk ceza kanununda düzenlenen suçlar arasında devlet sınırlarına karşı işlenen suçlar da vardır. Bu suçlar doğrudan devleti itibarsızlaştırma adına yapılır. Bunlar şu şekilde sıralanır.
- Devlete dair bilgiler temin etme
- Siyasal ve askeri casusluk
- Devletin güvenliğine ilişkin bilgileri sızdırma
- Uluslar arası casusluk
- Yasakların bilgileri yayma
Devlet sınırlarına karşı suçlar genel olarak devlete yapılan bir suç olduğu için cezai durumu da daha ağır olmaktadır. Bu tür suçlar ortaya çıktığı zaman kişi daha ağır yaptırımlarla karşılaşabilir. Çünkü burada belli bir kuruma değil doğrudan devlete karşı işlenen bir suç söz konusudur. Bu tür suçlar affı olmayan cezaları ortaya koymaktadır.
Adliyeye Karşı İşlenen Suçlar
Türk ceza kanununda düzenlenen suçlar arasında adliyeye karşı olan suçlar ayrı bir dosyada ele alınır. Bu suçlar arasında iftira, suç üstlenme, suç uydurma, yalan ifade verme, yalan yere yemin etme, gerçeğe aykırı bilgiler sunmadır. Tüm bunlar adliyeye karşı işlenen suçlardır. Bu suçlar karar verme mercilerinin de kararını etkilemektedir. Adliyeye karşı suçlar işlediği zaman çoğu zaman kimin suçlu olduğunun üstü örtülmektedir. Bazen gerçek suçlunun yerine bir başkası ceza almaktadır. Bu tür durumlarda Türk ceza kanunu önünde bu suçun yaptırımları da ağır olmaktadır. Özellikle yalan yere yemin etme büyük bir suçtur. Burada adliyeye karşı bilerek ve doğrudan işlenen bir suç söz konusudur.
Kamu İdaresine Karşı İşlenen Suçlar
Türk ceza kanununda düzenlenen suçlar içinde kamu idaresine zarar verecek suçlar da vardır. Bunlar arasında zimmet, irtikap, görevin ihmali, rüşvet, görevi kötüye kullanma, görev sırrını açıklama, mallar üzerinde usulsüz ticaret. Tüm bunlar kamu idaresi içinde işlenen suçları içine alır. Kamu idaresine karşı suçlar işlemek demek ekonomiye karşı bir suç işlemek demektir. Burada ekonomik açıdan da idari açıdan da bir zarar söz konusu olmaktadır. Özellikle devletin malına yönelik bir rüşvet ya da mal kaçırma durumları büyük suçlar arasında yer alır. Bu tür durumlarda kişinin zimmetine geçirdiği tüm mallara da el konulur.
Aile Düzenine Karşı Suçlar
Türk ceza kanununda düzenlenen suçlar arasında aile düzenine karşı suçlar geniş bir alana yayılır. Bu suçlar içinde hileli evlenme, birden fazla evlilik, çocuğun soy bağını değiştirme, kötü muamele, çocuğun kaçırılmasıdır. Tüm bunlar aile yapısını derinden etkileyecek suçlardır. Bu tür suçlar genel olarak aile yapısının zarar görmesi anlamına da gelir. Aileye karşı suçlar her zaman kanun önünde hassas bir alanı temsil eder. Bu alan üzerinde meydana gelen herhangi bir suç unsuru ağır yaptırımları da beraberinde getirir. Ağır yaptırımların uygulanması demek ilerde bu suçların işlenmemesi adına önem taşır. Bu tür suçların işlenmesi ahlaki ve ailevi açıdan da zararlı sonuçlar ortaya koymaktadır.
HUKUKİ YARDIM ALMAK VE AVUKAT İBRAHİM HALİL AYDIN İLE GÖRÜŞMEK İÇİN RANDEVU ALABİLİRSİNİZ.
İletişim: 0542 761 8406
E-mail: av.ibrahimhalilaydin@gmail.com
Atatürk Bulvarı Urfa İşhanı Kat:2 No: 217 Haliliye/ Şanlıurfa